2 sene sonra bir 14 şubat günü geri dönmek de benim şakam olsun.
ben bu gece ihtimallerden bahsedeceğim. aslında evet kafam hiç yerinde değil. cümleler uzun süre sonra yeniden nasıl bir araya gelecek onu da bilmiyorum.
şimdi bu bir yağmur mu çalıyor. diyor ki: yerli yersiz dağların ardında, seni orada bulduğum doğru..
içinde olduğum durum kar mı, fırtına mı, yağmur mu bilemiyorum. belki faydasız bir lodos en fazla. sadece baş ağrıtan en boktan rüzgar.
neyin içindeyim bilmiyorum. günler birbiri ardına bomboş geçiyor. sadece bu gereksiz varlığımın yükünü azaltmak için beynimi susturan şeyler içip duruyorum hep.
sonra aklıma bir ihtimal takılıyor. tam benim burası son dediğim yerde, uzaktan bana bakan bir sarılma ihtimali.
kokusunu içime çekebilme ihtimali. ah bu senin boynun muymuş benim evim hissi.
senin tenin ne sıcak hep bana değsen olmaz mı hissi.
tek başınayken ne kadar da yalnızmışım hissi.
tişörtün üstüne ne kadar da yakışmış hissi.
benden başka kimse o tişörtü sana o kadar yakıştıramaz hissi.
eyvah maç var 115 dakika boyunca aklı meşgul olacak hissi.
yani şimdi ben uyuyamıyorsam o'nun rüyasında uyanığım demek mi hissi.
gülüşü ne güzel di mi hissi..
herkese o'ndan bahsedeyim hissi.
ee nesi kötü bunun der misiniz bilmem.
bana göre bu başıma gelen en muhteşem felaket.
burası dünya burası bu kadar işte derken, olmadığını kabullenmişken, kalan günleri sayarken, buna alışmışken yani hiç gereği yokken... burayı bitirmedim böyle kalsın.
bazı şeyler sadece ihtimalken güzeldir.
bazı yolların sonu hep bilindik çıkmaz sokaklara çıkar.
kendini tanırsın bilirsin, karşındakini yarasından tanırsın bilirsin.
ali lidar'ın dediği gibidir bazen;
Ben seni severim belki de rabbim buna hazır değil.
Her şeyin güzelini sever o ideal birliktelikler ister
Seninle benim yan yana oturacağımız çekyata
Ne ilahi adalet sığar ne de diyalektik..
14 şubatsa eğer bu, yani bir sevgi günüyse, buradan sadece buradan yani elimi kalbime koyduğumu görmesen de şimdi tam buradan, kutlu olsun.